Posts by Onur Selamet
Yeni Öykü: “Seni Hatırlayacağım Donald Amca”
Merhaba,
Marşandiz Fanzin‘in yeni sayısında (#13) bir öykümle ben de varım. Yeni sayı Kasım 2017‘de çıktı. Ama hâlâ raflarda bulunabiliyor. İstikrar diye buna derim.
Havuzlarda ördekler olabiliyor. Bunlar bazen birçok şeyi değiştiriyor. Kimi zaman bütün düşüncelerim ördek bokuna bulaşmış oluyor. Ama bu, devrime mani değil.
“Siz hiç tan vakti gagalanarak uyandırıldınız mı? İnsanı özel hissettiriyor. Yatağımdan atlayıp havuzun kenarında beni bekleyen dostumun yanına yüzüyorum. Kendi tabutuma sırılsıklam uzanacağım hiç aklıma gelmemişti.”
Marşandiz Fanzin‘in 13. sayısına buralardan ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
DevamıMarşandiz Fanzin #13 Çıktı!
Merhaba,
Marşandiz Fanzin bu sefer arayı fazla açmadan (ara açmanın göreceliliği, merhaba) yeni sayısıyla raflarda olmayı başardı. Tarihlerden Kasım 2017, sayılardan 13.
Bence güzel sayı oldu.
ÖYKÜ
Seni Hatırlayacağım Donald Amca – Onur Selamet
Sen İyi Ol Diye – Ezgi Polat
Uzun Bacaklı Göçmen Kuş – Özgürcan Uzunyaşa
Şeker Çalabilen Şen Çocuklar – Sinem Altınboğa
Yatak – Ömer Can Saroğlu
ŞİİR
Kasap ve Tuhafiyecinin Ortak Paydası – H. Berna Özçelik
Konum – Kaan Koç
Derdime Çare Aytarım Yol – Can Küçükoğlu
Büyücü İçin Dandandan – Elif Karık
Bostandaki Pırlağuç XVII – İlker Şaguj
Ar Tuvaletinde Yar Koynu – Suhan Lalettayin
Plus Belle Qu’une Poubell – Onur Bayrakçeken
Kapak: Gürkan Özer
Vinyetler: Emre Öksüz, Selin Tahtakılıç, Gürkan Özer, Onur Akkiriş, Duygu Tanrıverdi
Marşandiz Fanzin‘in 13. sayısına ulaşabileceğiniz noktalar ise şöyle:
– Kadıköy Mephisto Kitabevi,
– Kadıköy Sosyal Sahaf (Akmar Pasajı’nda),
– Taksim Mephisto Kitabevi,
– Beşiktaş Mephisto Kitabevi
Marşandiz çok yakında Ankara, İzmir ve Eskişehir’de.
Yeni sayıda öykü ve şiirleriyle Marşi’nin bir parçası olmak isteyenlerin uğradığı büyülü posta: marsandizfanzin@gmail.com
Gelişme olur da söylemezsen, diyenler için takip noktası: Marşandiz Fanzin Facebook.
Görüşmek üzere!
DevamıYeni Öykü: “Peri Botları ve Hatırlanamayan Bağcıklar”
Merhaba,
Severek takip ettiğim altZine‘ın Sonbahar 2017 tarihli yeni sayısında benim de bir öyküm var. “Su ve Renk” temalı bu sayıda yer almaktan büyük mutluluk duydum.
“Peri Botları ve Hatırlanamayan Bağcıklar” da tuhaf ve keyifli bir öykü oldu.
95. ülkede suyun rengi siyah. Tüm sorumlusu benim. Halk beni ve departmanımı istifaya davet ediyor. Şikâyet mektupları, hiç susmayan faks makinesi. Periler bir türlü kanalı değiştiremiyor. Öfkelerini hissediyorum.
Umarım sizler de keyifle okursunuz. Dergiye hemen buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Dergide benim de severek takip ettiğim pırıl pırıl yazarlar var. Onlara da mutlaka göz atmanızı öneriyorum.
Keyifli okumalar!
DevamıYeni Öykü: “Kanguru Zamanıyla Bir ya da İki Zıp”
Merhaba,
Bunu buradan duyurmak için biraz geç kaldım. Ama geçtiğimiz haziran ayında Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi, 8. yaşına girmişti.
Kayıp Rıhtım’ın en güzel yanı, asla bitmeyecekmiş hissi vermesi. Yıllar geçiyor, rıhtımın bazı kaynakları yosun tutuyor bazı köşeleri yeni baştan yeşeriyor ve çağ bir şekilde parmaklarımızın ucunda şekilleniyor. Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi de rıhtımın daima yeşeren köşelerinden. Her zaman orada. Haziran 2017 ile sekizinci yaşına basan bir canavar. Yürümeyi öğreneli çok oluyor. Artık koşuyor.
2009’dan beri orada öyküler anlatıyoruz. Buna inanmak güç, ama devam ediyor olması bana güç veriyor.
8. yılı yine özel bir projeyle karşıladık. Oğuz Atay‘ın “Ubor Metenga“sını öykülerimize taşıdık.
Herkesin kendi Ubor Metenga’sını anlattığı seçkiye, ben de Kanguru Zamanıyla Bir ya da İki Zıp adlı öykümle katıldım.
Kendisine buradan ulaşabilirsiniz.
Seçki‘deki diğer harika öykülere de mutlaka göz atın. Onlar da şurada.
Yakında yeniden görüşmek üzere!
DevamıYeni Öykü: “General Diştaşı’nın Patenli Örümcekleri”
Merhaba,
Marşandiz Fanzin‘in 4. yılını kutladığımız Temmuz 2017 tarihli 12. sayısında General Diştaşı’nın Patenli Örümcekleri adlı öykümle yer aldım. Oto teyplerinin hâlâ çalınabildiği güzel günlere, en sevdiğim çizgi filmlerden biriyle ışınlanmak istedim.
Zaman yolculuğu hâlâ bedava ve şatolar örümcek dolu.
Çizgi Filmleri Söndürme Komitesi’nin karargâhına bir gece yarısı baskını yapacağız. Ben şatodan gözüme kestirdiğim değerli eşyaları yürüteceğim, Sukubi de General’in malzeme dolabını soyacak. Dediğine göre Diştaşı’nın ekipmanlarından biri dişlerine takılan aygıtı çıkarmaya yarayabilirmiş. Şatoda kimlerin yaşadığını sorunca işte örümcekler, sinekler falan diyor.
Ben de şatoyu kısmen de olsa virane bir yer olarak hayal ediyorum. Öyle değilmiş.
Marşandiz Fanzin‘in 12. sayısına buralardan ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Devamı